16 aylıkken geçirdiği trafik kazası sonucu omurilik felci (parapleji) teşhisi konulan Ebubekir Yıldırım (26), hayatının dönüm noktasını basketbol sayesinde yaşadı. Haymana’da doğan genç sporcu, kazanın ardından uzun yıllar süren tedavi sürecinin ardından Gaziler Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yeni bir umuda kavuştu.

Basketbolla Yeniden Doğuş

Hastanede tanıştığı Türk Silahlı Kuvvetleri Rehabilitasyon Merkezi Engelliler Basketbol Takımı, Yıldırım'ın hayatında devrim yarattı. 10 yıldır takımda aktif olarak yer alan Yıldırım, Gazi Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Antrenörlük Eğitimi ve Beden Eğitimi mezunu. Yetenekli sporcu, 2018 yılında Türkiye U22 tekerlekli sandalye basketbol takımıyla Avrupa şampiyonluğu kazanmanın gururunu yaşadı. Bu başarı, sadece spor alanında değil, hayatına da büyük bir ivme kazandırdı. Yıldırım, engellilerin de spor yapabileceğini ve başarıya ulaşabileceğini gösteren bir örnek oldu. Takım arkadaşlarıyla olan dayanışma ve mücadele ruhu, onun için her şeyden önemli bir deneyim oldu. Yıldırım, tekrar hayata tutunmasının sebebini basketbola ve takım arkadaşlarına borçlu olduğunu vurguluyor.

Milli Takımın Gururu

Milli takım deneyimini anlatan Yıldırım, "Türk Silahlı Kuvvetleri ismi altında olmak büyük bir onur. Takımda gazi ağabeylerimiz var. Onların ağırlığı, Türkiye'nin ağırlığı ve o formanın ağırlığı her daim üzerimizde. Bu kulübe hizmet etmek büyük bir şereftir. Asker olmasam da asker gibi takımın çıkarları, ülkenin çıkarları için hizmet ediyorum. Milli takımda olmak, insana büyük bir sorumluluk bilinci katıyor. Sadece kendime ve takıma değil, ülkeme de karşı sorumlu olduğumu hissediyorum. Dünya çapında başarılar elde etmek ve İtalya’da şampiyonluk kazanmak ise unutulmaz anılarım arasında yer alıyor." diyor.

Sporun Hayatı Değiştiren Gücü

Yıldırım, basketbolun sadece bir spor dalı olmadığını, hayatının tamamı olduğunu belirtiyor. "Spor benim için rehabilite olma aracı değil, bir amaçtır. Spor, hayat kalitemi yükselten bir unsur. Her zaman sporcu olmak, sporun içinde olmak istiyorum" diyerek sözlerini tamamlıyor. Kazanın ardından fizik tedavi ve rehabilitasyon hastanesi'ndeki tedavi sürecinde kendisiyle barıştığını ve basketbol sayesinde hayata yeniden tutunduğunu ifade eden Yıldırım, başarı hikayesiyle birçok insana umut ışığı oldu. Bu başarı, engelli bireylerin yeteneklerinin sınırlarının olmadığını ve azimle her şeyin mümkün olduğunu kanıtlıyor. Yıldırım'ın hikayesi, engellilere yönelik sosyal desteğin ve sporun hayat değiştirici gücünün en güzel örneklerinden biri.